-->


30 Nisan 2012 Pazartesi

Emek İmiş

  
  • Emek İmiş

  •                                                    Şu dünyada dine direk
                                                        Emin ol ki ekmek imiş
                                                        En mukaddes en mübarek
                                                        Emin ol ki ekmek imiş
    
                                                        Gözün nuru dizin feri
                                                        Aşıp giden atmosferi
                                                        Yerin göğün güçlü eri
                                                         Emin ol ki ekmek imiş
    
                                                         Koy başına öpe öpe
                                                         Çörek atılır mı çöpe
                                                         Başa taç kulağa küpe
                                                         Emin ol ki ekmek imiş
    
                                                         Öyle tatlıdır ki bal hiç
                                                         Öyle incedir ki kıl hiç
                                                         En kılavlı keskin kılıç
                                                         Emin ol ki ekmek imiş
    
                                                         Zevrak der ki bütün zemin
                                                         Zırnık değmez yatın gemin
                                                         Anan bacın dayın emin
                                                         Emin ol ki ekmek imiş
  •                                           EKMEK İMİŞ
  • Aşık Akif Timurhan ZEVRAKİ


29 Nisan 2012 Pazar

Orhan Veli Kanık Bütün Şiirleri

                     İstanbul'u Dinliyorum
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda Sucuların hiç durmayan çıngırakları; İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor derken Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık; Ağlar çekiliyor dalyanlarda; Bir kadının suya değiyor ayakları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Serin serin Kapalıçarşı, Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa Güvercin dolu avlular, Çekiç sesleri geliyor doklardan Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Başında eski alemlerin sarhoşluğu, Loş kayıkhaneleriyle bir yalı Dinmiş lodosların uğultusu içinde. İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir yosma geçiyor kaldırımdan. Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar. Bir şey düşüyor elinden yere; Bir gül olmalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir kuş çırpınıyor eteklerinde. Alnın sıcak mı, değil mi bilmiyorum; Dudakların ıslak mı değil mi, bilmiyorum Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından Kalbinin vuruşundan anlıyorum; İstanbul'u dinliyorum... Orhan Veli Kanık SEVDAYA MI TUTULDUM - Benim de mi düşüncelerim olacaktı, Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım, Sessiz, sedasız mı olacaktım böyle? Çok sevdiğim salatayı bile Aramaz mı olacaktım? Ben böyle mi olacaktım? YALNIZLIK ŞİİRİ - Bilmezler yalnız yaşamayanlar, Nasıl korku verir sessizlik insana; İnsan nasıl konuşur kendisiyle; Nasıl koşar aynalara, Bir cana hasret, Bilmezler. İSTANBUL İÇİN - Nisan İmkansız şey Şiir yazmak, Aşıksan eğer; Ve yazmamak, Aylardan nisansa. Arzular ve Hâtıralar Arzular başka şey, Hâtıralar başka. Güneşi görmeyen şehirde, Söyle, nasıl yaşanır? Böcekler Düşünme, Arzu et sade! Bak, böcekler de öyle yapıyor. Dâvet Bekliyorum Öyle bir havada gel ki, Vazgeçmek mümkün olmasın. DAYANILIR ŞEY DEĞİL - Bilmem ki nasıl anlatsam; Nasıl, nasıl, size derdimi! Bir dert ki yürekler acısı, Bir dert ki düşman başına. Gönül yarası desem... Değil! Ekmek parası desem... Değil! Bir dert ki... Dayanılır şey degil.. Orhan Veli Kanık Bütün Şiirleri

Otuz beş Yaş

  

                 
  •                             OTUZ BEŞ YAŞ
    
                      Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
                      Dantel gibi ortasındayız ömrün.
                      Delikanlı çağımızdaki cevher
                      Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
                      Gözünün yaşına bakmadan gider.
    
    
                       Şakaklarıma kar mı yağdı ne?
                       Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
                       Ya gözler altındaki mor halkalar?
                       Neden böyle düşman görünüyorsunuz;
                       Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
    
    
                       Zamanla nasıl değişiyor insan!
                       Hangi resmime baksam ben değilim:
                       Nerde o günler, o şevk, 
                       Yalandır kaygısız olduğum 
    
                       Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız
                       Hatırası bile yabancı gelir.
                       Hayata beraber başladığımız
     
                       N'eylersin ölüm herkesin başında.
                       Uyudun uyanamadın olacak
                       Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
                       Bir namazlık saltanatın olacak.
                       Taht misali o musalla taşında.
    
                      (CAHİT SITKI TARANCI)

Orhan Veli Şiirleri

                    
                      Orhan Veli Şiirleri

  
                     ANLATAMIYORUM 

                  Ağlasam sesimi duyar mısınız, 
                  Mısralarımda; 
                  Dokunabilir misiniz, 
                  Gözyaşlarıma, ellerinizle? 
                  Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, 
                  Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu 
                  Bu derde düşmeden önce. 
                  Bir yer var, biliyorum; 
                  Her şeyi söylemek mümkün; 
                  Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; 
                  Anlatamıyorum. 


                           AÇSAM RÜZGARA 

                  Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş 
                  Mavilerde sefer etmek! 
                  Bir sahilden çözülüp gitmek 
                  Düşünceler gibi başıboş. 
                  Açsam rüzgara yelkenimi; 
                  Dolaşsam ben de deniz deniz 
                  Ve bir sabah vakti, kimsesiz 
                  Bir limanda bulsam kendimi. 
                  Bir limanda, büyük ve beyaz... 
                  Mercan adalarda bir liman.. 
                  Beyaz bulutların ardından 
                  Gelse altın ışıklı bir yaz. 
                  Doldursa içimi orada 
                  Baygın kokusu iğdelerin. 
                  Bilmese tadını kederin 
                  Bu her alemden uzak ada. 
                  Konsa rüya dolu köşkümün 
                  Çiçekli dalına serçeler. 
                  Renklerle çözülse geceler, 
                  Nar bahçelerinde geçse gün. 
                  Her gün aheste mavnaların 
                  Görsem açıktan geçişini 
                  Ve her akşam dizilişini 
                  Ufukta mermer adaların. 
                  Ne hoş. ey Tanrım, ne hoş, 
                  İller, göller, kıtalar aşmak. 
                  Ne hoş deniz deniz dolaşmak 
                  Düşünceler gibi başıboş. 
                  Versem kendimi bütün bütün 
                  Bir yelkenli olup engine; 
                  Kansam bir an güzelliğine 
                  Kuşlar gibi serseri ömrün. 


                           AYRILIŞ 

                  Baka kalırım giden geminin ardından; 
                  Atamam kendimi denize, dünya güzel; 
                  Serde erkeklik var, ağlayamam. 


                          BAYRAK 

                  Ey bir muharebe meydanında 
                  Avuçları kanımla dolu, 
                  Kafası gövdemin altında, 
                  Bacağı kolumun üstünde, 
                  Cansız uyanan insan kardeşim! 
                  Ne adını biliyorum, 
                  Ne günahını. 
                  İhtimal aynı ordunun neferleriyiz, 
                  İhtimal düşman. 
                  Belki de tanırsın beni. 
                  Ben İstanbul' da şarkı söyleyen 
                  Teyyareyle Hambur' a düşen, 
                  Majino' da yaralanan, 
                  Atina' da açlıktan ölen, 
                  Singapur' da esir edilenim. 
                  Alınyazımı kendim yazmadım. 
                  Bununla beraber biliyorum, 
                  O yazıyı yazanlar kadar olsun, 
                  Çiçekli dondurmanın tadını, 
                  Cazbant sesindeki sevinci, 
                  Meşhur olmanın azametini. 
                  Sen de nimetler tanırsın biliyorum; 
                  Çaydan, simitten, 
                  Kalınca bir paltodan gayrı. 
                  Zeytinyağlı enginar, kremalı keklik 
                  Bir kadeh 
                  Black And White viski, 
                  Kıl pranga kızıl çengi bir esvap. 
                  Kimi yıllık çalışmanın 
                  Bir kurşunluk hükmü varmış, 
                  Hayata 
                  Harkof bölgesinde atılmakmış nasip; 
                  Aldırma. 
                  Biz bir bayrak getirdik buraya kadar; 
                  Onu daha ileriye götürürler; 
                  Şu dünyada topu topu 
                  İki milyar kişiyiz, 
                  Birbirimizi biliriz. 


                             BAYRAM

                   Kargalar, sakın anneme söylemeyin!
                   Bugün toplar atılırken evden kaçıp
                   Harbiye nezaretine gideceğim.
                   Söylemezseniz size macun alırım,
                   Simit alırım, horoz şekeri alırım;
                   Sizi kayık salıncağına bindiririm kargalar,
                   Bütün zıpzıplarımı size veririm.
                   Kargalar, ne olur anneme söylemeyi
  Sipse Facebook hayafayran sayayfası

27 Nisan 2012 Cuma

şiir et gitsin bu hayatı

               
  • Şiir

  •   Kaç kere yaşadım ben bu romanı 
     Ne zaman sevdimse ayrılık vardı 
     Hep kendim kuruttum gözyaşlarımı 
     Ne zaman sevdimse yalnızlık vardı 
     Sen de git bırak git beni düşünme 
     Kader de, hayat de boşver üzülme
     Alıştım hasretin her türlüsüne 
     Ne zaman sevdimse ayrılık vardı 
     Alıştım kaderin her cilvesine 
     Ne zaman sevdimse yalnızlık vardı 
     Yaşamadım gitti gönül tadında 
     Nelerden vazgeçtim senin uğrunda
     Seni de kaybettim yol ortasında 
     Ne zaman sevdimse karanlık vardı 
     Ne zaman sevdimse pişmanlık vardı 
      Sipse Facebook hayran sayfamız
  • şiir et gitsin bu hayatı

26 Nisan 2012 Perşembe

Cemal Süreyaya

               
  • Cemal Süreyya Şiirleri

  •                Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git 
                   Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. 
                   Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin 
                   Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık 
                   Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı 
                   Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü 
                   Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti 
                   Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz 
                   Sanki hiç olmamıştı 
    
                   Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu 
                   Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı 
                   İstanbullar 
                   Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların 
                   dünyaların 
                   Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek 
                   Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken 
                   Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti 
                   Çünkü iki kişiydik 
    
                   Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya 
                   Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız 
                   Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu 
                   İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük 
                   Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde 
                   Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra 
                   Sonrası iyilik güzellik. 
                     Cemal Süreya 
                    Sipse Facebook hayran sayfası
  • Cemal Süreya


               
 

24 Nisan 2012 Salı

Sessiz Çığlık

                  
  • Bacıma Nenni

  •  
    
    Sevipte sevdiğini söyleyememek Ne kadar zordur bilir misin İçinde koparken yangınlar Buzlar gibi soğuk görünmenin Zorlugunu bilirmisin Gözlerinden dökemediğin yaşları İçine akıtmanın acısını Hiç hissettin mi yüregin de Sevdigini başka biiryle Görmenin caresizliğini Attıgın sessiz cığlıkları.... Kalbin izin vermez,yine de ..... Ne onları ayırmaya Nede onu unutmaya .... İzin verir yüregin Yürek ister açılarını Şiir etmeyi Sipse (canımsın) Sipse Facebook hayran sayfası

23 Nisan 2012 Pazartesi

Ey Türk Genci

                 
  • Ey Türk Genci

  •                  Ey Türk Genci
               Ey Türk Genci! Bir yanın alp, 
               Diğer yanın eren olsun. 
               Sen sen ol da kalp kırma kalp 
               Sevgi mumun çıran olsun. 
    
               Olur isen bir alperen, 
               Tam Müslüman Türkler gören 
               Hayatına şekil veren; 
               Dinin ile tören olsun. 
    
               Para, mal mülk, makam yetki, 
               Etmemeli sana etki 
               İmanını sağlam tut ki: 
               Küfür batsın viran olsun. 
    
               Zorun zulmün hiç bir türü, 
               Döndürmesin seni geri, 
               Hak bildiğin yolda yürü 
               İsterse kar boran olsun. 
     
               Delikanlım! Cehle inat, 
               Sen gel seni bilgi donat, 
               İlim, irfan kültür sanat 
               Sana dost ve yaran olsun. 
    
               Sev barışı, sev dirliği, 
               Aşk bil vatanperverliği, 
               Hayalinde Türk birliği, 
               Gönlünde hep Turan olsun. 
    
               Uyar isen eğer uyar, 
               Arif'in bir öğüdü var 
               Bir elinde bilgisayar 
               Bir elnde Kuran olsun. 
    
              Ozan Arif 'in agzına saglık şiir-i çok güzel yazmış 
             Sipse Facebook hayran sayfanız
  • Ozan Arif

22 Nisan 2012 Pazar

Gurbet'te aşk..

  • Gurbet'te Aşk

  • Kediye iti özlettiren gurbet 
    Yorgana biti gözlettiren gurbet 
    Arzum'a gözyaşı döktürmüş çok mu? 
    
    Yalnızlık ile sözlettiren gurbet 
    Koyuna kuzu özlettiren gurbet 
    Aşkım'a gözyaşı döktürmüş çok mu? 
    
    Sol tarafımı sızlattıran gurbet 
    Akşam çayım'a tuz attıran gurbet 
    Canım'a gözyaşı döktürmüş çok mu? 
    
    Gülü goncayken kurutturan gurbet 
    Yiyip içmeyi unutturan gurbet 
    Yarim'e gözyaşı döktürmüş çok mu? 
    
    Kalabalıkta yalnız koyan gurbet 
    Sanki yuttukça karnı doyan gurbet 
    Arzum'a gözyaşı döktürmüş çok mu? 
    
    Hayallerimi bulandıran gurbet 
    Dört bir tarafı yalan dolan gurbet 
    Aşkım'a gözyaşı döktürmüş çok mu? 
    
    Dilimi dişimi sıktıran gurbet 
    Beni yaşamaktan bıktıran gurbet 
    Canım'a gözyaşı döktürmüş çok mu? 
    
    Her yanı ölüyü andıran gurbet 
    Şubat soğuğunda yandıran gurbet 
    Yarim'e gözyaşı döktürmüş çok mu? 
    
    Dağı taşı aşırmayan gurbet 
    Beni sılaya taşırmayan gurbet 
    Arzum'a gözyaşı döktürmüş çok mu? 
    Aşkım'a gözyaşı döktürmüş çok mu? 
    Canım'a gözyaşı döktürmüş çok mu? 
    Yarim'e gözyaşı döktürmüş çok mu
    duygularımı şiir ettim sana olan 
    hasretim benim canımı
    aldı. Sipse Facebook hayran sayfası

Said Nursi'nin Şeyh Said'e yazdığı mektubun gerçek olmadığını söyleyenler var. Bunu açıklar mısınız?

Said Nursi'nin Şeyh Said'e yazdığı mektubun gerçek olmadığını söyleyenler var. Bunu açıklar mısınız?
Yazar: Sorularla Risale, 25-4-2011
"Şeyh Sait hadisesi 13 Şubat 1925'te patlak verdiğinde, Said Nursî'rıin görüşlerini dikkate alan binlerce kişinin hayatı kurtuldu. Aynı şekilde, onun desteğini kazanmak için çeşitli teşebbüslerde bulunan Şeyh Said'e, Said Nursî, bir mektupla cevap verdi ve aynı doğrultuda tembihlerde bulundu. Bu mektubun metni aşağıda verilecektir. İsyan iki ay içinde bastırıldı. Ancak bu hadise, hem Said Nursî, hem bölge insanı ve tüm ülke için çok şümullü neticeler doğuracaktı."
"Said Nursî, malûm hadise dolayısıyla, adaletsiz bir şekilde, yüzlerce insanla birlikte sürgüne gönderildi. Bu hadise, yeni rejimin hareket tarzını da belirliyordu." 
  "Mesela, hükümet 4 Mart 1925 tarihli Takrir-i Sükûn Kanunu'nu hemen çıkarabilmek için bu hadiseyi gerekçe olarak kullandı. Bu kanun ise, sonradan çok kötü bir şöhretle tarihe geçecek olan İstiklal Mahkemelerini kurma yetkisini ve iktidarın diktatörce uygulamalarını bir muhalefet olmaksızın sürdürme gücünü sağlıyordu."(1) 
"Said Nursî'yi ziyarete gelen aşiret reisleri arasında Kör Hüseyin Paşa da vardı. Üstelik bu yöndeki ziyaretini bir kaç defa tekrarlamıştı. Kör Hüseyin Paşa, Haydaran aşiretinin nüfuzlu bir reisi ve Hamidiye Alaylarının yerine kurulan Aşiret Alaylarından birinin kumandanıydı. Bir defasında, Bediüzzaman'ın yakın arkadaşlarından olan Van Müftüsü Şeyh Masum'un oğlu Abdülbaki'yle birlikte ziyarete geldi. Sonraki dönemlerde, bu ziyarete dair ayrıntılı bilgiler aktaran Abdülbaki; Said Nursî'nin Erek Dağı'nda, dünyevî olan her türlü işi ve meseleyi tamamen terk etmiş bir vaziyette yaşadığını anlatır. Ayrıca, Nursî'nin, bu ziyaretleri esnasında, gelecekle ilgili bazı değerlendirmelerini de aktarır. İstikbalde çok daha fazla ve şiddetli zorluklara maruz kalacaklarını; ancak bu zorluklar karşısında korkmamaları gerektiğini; Allah'ın, İslâm dinini yeniden ihya ve himaye için birini göndereceğine dair haberler verdiğini belirtir."(2)
Gelecekte karşılaşılacak güçlüklerle ilgili verdiği haberlere dair bir örnek daha vardır. Bir defasında, talebelerinden birisine, "Cenab-ı Hakk'a iltica edin... fena şeyler olacak" der. Bunu izah etmesi istenince de, o anda daha fazla konuşma yapmasına izin verilmediğini söylemiştir.(3) 
Kör Hüseyin Paşa, bu ziyareti esnasında, Said Nursî'ye para vermeye çalıştı. Said Nursî böylesi bir teklifi o zamana kadar, hiçbir şekilde kabul etmemişti. Bu hadiseye şahit olan yakın talebesi Molla Hamid, aktardığı hatıralarında, Bediüzzaman'ın bu teklife çok kızdığını, teklifi reddettiğini söyler.
Said Nursî ile Kör Hüseyin Paşa arasında geçen konuşmada, ilk olarak Hüseyin Paşa konuşmaya başlar ve aralarında şöyle bir diyalog geçer:
 -  Sizinle bir müşaverem var. Askerim hazır, atlar hazır, silahlar ve cephaneler de hazır. Sizden emir bekliyoruz.
- Sen ne diyorsun? Ne yapacaksın? Kiminle harp edeceksin?
- Mustafa Kemal'le.
- Mustafa Kemal'in askerleri kim?
- Ne diyeyim... İşte askerdir.
- Askerler bu vatanın evlâdıdır. Senin ve benim akrabalarımdır. Kime vuracaksın? Onlar kime vuracak? Düşün, idrak et. Ahmed'i Mehmed'e, Hasan'ı Hüseyin'e mi kırdıracaksın?"(4)
Kör Hüseyin Paşa, bu konuyu, Nurşin Camii'nde kılınan bir Cuma namazının ardından, diğer bazı aşiret reislerinin ve önemli şahısların huzurunda, Said Nursî'ye bir defa daha açtı. Ali Çavuş, hatıralarında, Çaldıran Mebusu Hasan Bey ile diğer üç kişinin Bediüzzaman'ın desteğini nasıl kazanmaya çalıştıklarını anlatır. Diğer yandan aşiret reislerinin bu ziyareti, Van valisini çok endişelendirmişti. Vali, cenaze namazı bahanesiyle camiye geldi. Fakat endişesi yersiz çıktı. Çünkü aşiret reisleri, isyana iştirak etme niyetlerini Bediüzzaman'a söylediklerinde, onlara şöyle dedi:
  "Acaba bu fikre hizmet neden ileri geldi? Soruyorum size. Şeriat mı istiyorsunuz? Böyle hareket zaten aslında şeriata muhaliftir. Bu olsa olsa bir ecnebi tahrikine alet olma keyfiyetidir. Şeriat isterim diye şeriatı alet ederek şeriata muhalefet edilmez. Böyle şeriat istemek olmaz. Şeriatın anahtarı bendedir. Haydi yerlerinize!"
Said Nursî, konuşmasını bitirdiğinde ayağa kalktı ve Erek Dağı'na geri döndü. Kör Hüseyin Paşa ve diğer aşiret reislerine gelince; onlar bu uyarıları dikkate aldılar ve hadiseye iştirak etmediler. Bu, Van'ın ve halkının hadiseye iştirak etmeye zorlanmaması ve binlerce kişinin hayatının kurtulması demekti.(a.g.e. 278-279)
Bu gerçek, hadiseye şahit olan pek çok kişi tarafından teyit edilmiştir. (Mesela Van eski Milletvekili olan ve meclis başkanlığı da yapmış olan Kinyas Kartal. bk. Şahiner, Son Şahitler.1:139)
Yukarıda temas edildiği gibi, Şeyh Said, bizzat kendisi Said Nursî'ye bir mektup yazarak harekete katılmasını istemiş; kendilerine katıldığı takdirde "muzaffer" olabileceklerini belirtmişti. Said Nursî' nin cevabı şöyle olmuştu:
 "Yaptığınız mücadele, kardeşi kardeşe öldürtmektir ve neticesizdir. Çünkü Tükr Kürt birdir, kardeştir.Türk Milleti bin senedir İslamiyete bayraktarlık etmiştir. Dini uğrunda milyonlarca şehit vermiştir. Binaenaleyh, kahraman ve fedakâr İslâm müdafilerinin torunlarına kılıç çekilmez ve ben de çekmem!"(5)
Not: Yukarıdaki bilgiler; Yazarı Mary F. Weld ve Editörü de Prof. İbrahim Abu Rabi olan BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ'NİN ENTELEKTÜEL BİYOGRAFİSİ adlı kitaptan alınmıştır. 
Bizim vazifemiz kaynak göstermektir. İnanmak veya inanmamak muhataba kalmıştır. 
(1) bk. Akşin, Türkiye Tarihi 4:101-102 Zürcher, Turkey.
(2) bk. Abdülbaki Arvasi maddesi, Şahiner,Son şahitler,1:159
(3) bk. İsmail Perihanoğlu maddesi, Şahiner, Son şahitler,1:129
(4) bk. Şahiner, Bilinmeyen Taraflarıyla, 275-276
(5) bk. Badıllı, Nursi, 1:660; Selahaddin Çelebinin biyografik notlarından iktibas (1946)

19 Nisan 2012 Perşembe

Sen Gittin Kimlere Yar Dedin

                           
  • Sen Gittin Kimlere Yar Dedin

  •      
    Varlığın yaşam kadar kutsalken.
    Ben seni öyle çok sevdiğim ki! Şimdi kaç aşk geç kaldık birbirimize? Bir zamanlar helalimken, şimdi kimin helalisin sen? Artık sana yasak ve harammıyım ben? Ve en büyük günahın ben mi olacağım? Kaç kez dilendim aşkını! Sadaka sevdanda mı yok artık? Zemherilere gebe kalmış sol yanım, sevdalı yüreğimle volkanları içerken, sen gittin kimlere yar dedin? Beni sana yaşak ve haram kılarken, Şimdi hangi rüzgarlar okşar tenini. Sen aşk sanarken sevgimi Oysa hiç anlamadın asrın ötesinde kaybolan sevdamın öteki yarısını korumaktı amacım, Ve sen hiç bilmedin neden ben seni öyle çok sevdiği mi!! Bilmeni de artık istemem!! Şiir Sipse Facebook hayran sayfası

Muhteşem Bir Ses Daha Döngel Birtanem Döngel

Sipse Facebook Hayran sayfaı
                   Daha Döngel Birtanem Döngel
               Güneşe, yıldızlara sorar seni ararım x 2
               Yağmura, bulutlara sorar seni ararım

               Yorgunum aramaktan, gördüğüme sormaktan
               Dön gel bir tanem dön gel


               Asırlık şu çınara su içtiğim pınara x 2
               Havadaki turnaya sorar seni ararım

               Ağaçlar çiçek açtı, ayrılanlar kavuştu
               Dön gel bir tanem dön gel


               Şehirde varoşlara, caddeye sokaklara x 2
               Mecnun misali sana sorar seni ararım

               Gözlerim yaşla doldu, sen yinede gelmedin
               Dön gel bir tanem dön gel


               Günah değil gurbette ağlattın hasretinle x 2
               Nerdesin şimdi nerde sorar seni anarım

               Dön gel bir tanem dön gel, nedir ki sana engel
               Dön gel bir tanem dön gel
               

Canımsın.. ( sipse )

  • Canımsın

  •                   Nereden geldin.? 
                      Bir yıldız gibi düştün dünyama. 
                      Her nereden geldiysen 
                      Hoş geldi yüreğin yüreğime 
                      Kapıyı çalmadan girdin içeriye 
                      Hiç sormadan buldun yerini 
                      Hiç uğraşmadan tuttun nabzımı 
                      Hiç ağlatmadan güldürdün yüzümü. 
                      Gönüle yar diye kazıdın ismini... 
    
                      Daha ben sen, 
                      Hiç tanımadan, hiç bilmeden 
                      Nereden geldiğini anlayamadan 
                      Ne yaşadığımı çözemeden 
                      Sen her şeyinle, seni koydun 
                      İçime, en derinime. 
    
                      Hoş geldin dünyama..
                      Yaz sıcağında 
                      Tüm susamışlığım da 
                      Yağan yağmurları getirdin bana, 
                      Ferahlıkla, toprak kokularını da. 
                      Kocaman dünyanı, yüreğini 
                      Sözlerini, gülüşlerini koydun içime... 
                      Yaşamıma umut oldun 
                      Yüreğe binbir renk ekledin 
                      Ev sahibi gibi açtın kapıyı, 
                      Girdin içime... 
    
                      Önce hissettim seni 
                      Bütün özümde özünü 
                      Nereden geldin.? 
                      Aslında biliyorum 
                      Öbür yarımsın, aradığım 
                      Rüyalarımda yaşadığım 
                      S e v d a m s ı n... 
    
                      İyi ki geldin 
                      Hoş geldi, yüreğime yüreğin 
                      İyi ki varsın 
    
                        C a n ı m s ı n ,
                       _______________C a n d a s ı n...
    bu işir sipse tarafından paylaşılan duyguların yansıtıldıgı bir şiirdir...Canımsın..( sipse )Şeref Baltacı
  • sipse

Gönül Dağı - Burçin

  • Gönül Dağı - Burçin

  •                            Gönül dağı yağmur yağmur boran olunca
                               Akar can özümden sel gizli gizli
                               Bir tenhada can cananı bulunca
                               Sinemi yaralar yar oy yar oy yar oy yar
    
                               Dil gizli gizli Dil gizli gizli
                               Sinemi yaralar yar oy yar oy yar oy yar
                               Dil gizli gizli Dil gizli gizli
    
                               Dost elinden gel olmazsa varılmaz
                               Rızasız bahçenin gülü derilmez
                               Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez
                               Gönülden gönüle gider yar oy yar oy yar oy yar
    
                               Yol gizli gizli Yol gizli gizli
                               Sinemi yaralar yar oy yar oy yar oy yar
                               Yol gizli gizli Yol gizli gizli
    
                               Seher vakti garip garip bülbül öterken
                               Kirpiklerin oku yar yar cana batarken
                               Cümle alem uykusunda yatarken
                               Kimseler görmeden yar oy yar oy yar oy yar
    
                               Gel gizli gizli gel gizli gizli
                               Hoyratlar görmeden yar oy yar oy yar oy yar
                               Gel gizli gizli gel gizli gizli
                                Gönül Dağı - Burçin


18 Nisan 2012 Çarşamba

Geceden Süzülen

  • Geceden Süzülen

  • ayrılıklar vurabilir bir kenti / yağmurlarla gemiler kalkar yalnızlığımızdan bir kelebeğin kanatları gizler yüzlerimizi / acıyla mühürlenmiş bir uçurum gibi taşıdım göğsümde hüznü düşlerde hazırlandım sonsuz yolculuklara uyandım /yenilendi korkularım öyküler anlatırken güneşini yitiren çocuklara bütün gemilerde sen varsın şimdi hayatla yüzleşir gibi anlatıyorsun yağmuru ayın rengi düşüyor kirpiklerine içimde bir şehir uyanıyor yakarken yıldızları rüzgâr geceden süzülen bir çığlık gibi duruyorsun sesimde Benim sana olan sitemim şiir dendir Aşk atşini yakan kalemden dökülen sözdendir. Facebook Hayran sayfası Sipse Google.com.tr

17 Nisan 2012 Salı

Sen benim tek aşkımsın sipse

Sen benim tek aşkımsın 
Bir seni düşündüm birde kendi mi!
 yine en çok özleyen ben en çok seven ben
 her şeyde ben ama bende bir ben var.
her ne kadar özletsen de kendini
 ve sevdirsende bendeki o ben sensin
Sen benim canımsın canımın içisin
Seni, incinirsin diye gönlümde saklayamam,
 Alçalırsın korkusu ile gözümde de tutamam, 
Seni gözümde, gönlümde değil 
canımda ‘’ sipse ‘’  de saklarım 
saklayayım ki 
Son nefesimde bana son yar olasın. 
Senin aşkında, 
benden başka kimse sebat gösteremez.
 Benden başka hiç kimse çoraklığa tohum ekmez.
 Düşmana da, 
dosta da seni kötülemek istiyorum ki, 
seni benden başka hiç kimse sevmesin.  
cehennem korkusuyla korktum 
ölümden ölmeden ölümü anlayamadım 
nice güneşler dogdu battı üstümden 
ama ben bir günü bir güne baglayamadım. 
Sen benim can evimsin sipse 'sin .                                

Sipse Blog'ta Sen Benim Tek Aşkımsın Sipse başlıklı şiir

''En Üstün Keramet İstikamet Üzere Olmaktır...''

  • Gönüllerin sultanı

  • Gönüllerin Sultanına Dökülen İnci(s.a.v)
    
    Gönülleri İnci İnci Nakş Eden Sultanım..
    
    Gelişin Aleme Rahmet Oldu Sultanım...
    
    Senin Aşk'ına Kim Dayana Bilir Ki Sultanım...
    
    Alemlere Rahmet Efendim Hoşgeldin Gönlümüze...
    
    Doğduğun Gece Ey Nebi(s.a.v) Alem Nurunla Aydınlandı..
    
    Biz Seni Görmedik Sultanım Ama Canımızdan Daha Çok Sevdik Sultanım..
    
    Doğumun Aleme Rahmet Gönüllere Şifa Sultanım...
    
    Doğum Günün Mübarek Olsun Sultanım Nebi(s.a.v)
    
    y

16 Nisan 2012 Pazartesi

Duygularımı Yenemiyorum !

  • Duygularımı Yenemiyorum !

  • Su içtiğim bardakta sen!
    Yemek yediğim tabakta sen!
    Kokladığım çiçekte, yaprakta sen!
    Seni nasıl seviyorum bir bilsen!
    Sana olan duygularımı yenemiyorum.
    Seni sevdiğimi, sana diyemiyorum.
    
    Senle güne uyanmak!
    Güne senle başlamak!
    Senle akşama ulaşmak!
    Geceyi bir kahve molasında tamamlamak!
    Sana olan duygularımı yenemiyorum.
    Seni sevdiğimi diyemiyorum.
    
    Uzaklardan seni düşünmek!
    Hep seni özlemek!
    Seni kaderim bilmek!
    Seni ölümüne sevmek!
    Sana olan duygularımı yenemiyorum!
    Seni sevdiğimi diyemiyorum!
    
    Elimi uzattığım her şeyde sen!
    Dilimle tattığım her şeyde sen!
    Beynime, belleğime attığım her şeyde sen!
    Seni nasıl seviyorum bir bilsen!
    Sana olan duygularımı yenemiyorum!
    Seni sevdiğimi diyemiyorum!
    
    Koca şair lal oldu da konuşmaz.
    Yüreğini açar da, dilini açmaz.
    Bilir ki bir dağ sen, bir dağ ben, kavuşmaz.
    Kader yazmaz işte, dediğinden şaşmaz.
    Sana olan duygularımı yenemiyorum!
    Seni sevdiğimi diyemiyorum!
    
    şiirdir beni sana baglayan 
    kelimelere yansıyan şekli
    duygularımın yansıyan şekli şiir
    bende dugularımı şiirettim 
    sana olan aşkımı
  • DUYGULARIMI YENEMİYORUM
    Sipse Facebook Hayran sayfamız 

14 Nisan 2012 Cumartesi

Canımın İci......

  • Canımın İci....

  • Bir kalp çizdim gökyüzüne 
    Yıldızlarla yazdım isminin başharfini 
    Bir aşk şarkısı dilimde 
    Uçursam sevgimi sana nağmelerle 
    Seviyorum seni seviyorum 
    Özlüyorum gizlemeden söylüyorum 
    İsterim ki sen de yaz bu sevgiyi kalbine 
    Aşkın baharında şu gönlümde 
    Seviyorum seni seviyorum 
    Özlüyorum gizlemeden söylüyorum
    İsterim ki sen de yaz bu sevgiyi kalbine 
    Aşkın baharında şu gönlümde 
    SENİ SEVİYORUM
    CANIMIN İÇİ..
     İdin canımı aldın Candın yardın yaram oldun
    sipse Facebook Sayfamız
    Canımın İçi başlıklı bağlantımız 2012 yılında nisan ayının 14. günü saat 11:04'te siz sipse takip edenleri ile paylaşılmıştır.İllerleyen saatler itibariyle yeni paylaşımlarımızla sizlerle olacağız.Bir sonra ki paylaşımızda görüşmek ümidiyle.Hoşçakalın...

12 Nisan 2012 Perşembe

Zalim Gurbet

           
  • Zalim Gurbett

  • 
              Genç yaşta gurbete düştüm 
            ham idim yandım piştim 
            derde kedere alıştım 
            yedin beni zalim gurbet 
    
            gurbet gurbet zalim gurbet 
            yedin beni zalim gurbet 
    
            gurbet elde yabancısın 
            türkiyede almancısın 
            yerim yurdum yokmu benim 
            yedin beni zalim gurbet 
    
            gurbet gurbet zalim gurbet 
            yedin beni zalim gurbet 
    
            yaban elde yalnız kaldım 
            sanki susuz kalan göldüm 
            yağmura hasret bir çöldüm 
            yedin beni zalim gurbet 
    
            gurbet gurbet zalim gurbet 
            yedin beni zalim gurbet 
    
            gönül yaram sensiz azdı 
            yüreğim sanki sazdı 
            çalmaz oldu telim gurbet 
            yedin beni zalim gurbet 
             Hasan Muslu
             Sipse Facebook hayran sayfası

11 Nisan 2012 Çarşamba

Rafet El Roman - Senden Sonra

Yaram ne kanar ne kabuk bağlar 
Giden unutur kalan hep yanar 
Kaçsam kaçamam her yerde kokun var 
Sensiz uyandığım kaçıncı günüm 
Aynada gördüğüm yorgun yüzüm 
Bana hiç tanıdık gelmiyor inan  

Ne kadar oldu gideli bilmiyorum geçen zamanı 
Zamandan saymadım zaten sensiz geçen her anımı 
Hevesim kırık yüreğim buruk ne olacaktık bak ne olduk 
Canım istemiyor zoruma gidiyor 
Böyle yaşamak bana ağır geliyor 

Senden sonra arasam da öncesini 
Alıştım acı çekerek almaya nefesimi 
Yaram ne kanar ne kabuk bağlar 
Giden unutur kalan hep yanar 
Kaçsam kaçamam her yerde kokun var 
Sensiz uyandığım kaçıncı günüm 
Aynada gördüğüm yorgun yüzüm 
Bana hiç tanıdık gelmiyor inan 

Yaram ne kanar ne kabuk bağlar 
Giden unutur kalan hep yanar 
Kaçsam kaçamam her yerde kokun var 
Sensiz uyandığım kaçıncı günüm 
Aynada gördüğüm yorgun yüzüm 
Bana hiç tanıdık gelmiyor inan 

Ne kadar oldu gideli bilmiyorum geçen zamanı 
Zamandan saymadım zaten sensiz geçen her anımı 
Hevesim kırık yüreğim buruk ne olacaktık bak ne olduk 
Canım istemiyor zoruma gidiyor 
Böyle yaşamak bana acı veriyor 
Senden sonra arasam da öncesini 
Alıştım acı çekerek almaya nefesimi 

Yaram ne kanar ne kabuk bağlar 
Giden unutur kalan hep yanar 
Kaçsam kaçamam her yerde kokun var 
Sensiz uyandığım kaçıncı günüm 
Aynada gördüğüm yorgun yüzüm 
Bana hiç tanıdık gelmiyor inan 

Yaram ne kanar ne kabuk bağlar 
Giden unutur kalan hep yanar 
Kaçsam kaçamam her yerde kokun var 
Sensiz uyandığım kaçıncı günüm 
Aynada gördüğüm yorgun yüzüm 
Bana hiç tanıdık gelmiyor inan
Rafet El Roman senden sonra

Gidiyorum Sezen Aksu

        Zaman sadece birazcık zaman 
        Geçici bu öfke, bu hırs, bu intikam 
        Acılarımız tarih kadar eski 
        Nefes alıp vermek misali olağan 

        Zaman sadece birazcık zaman 
        Son bulduğu yerde sevgiler bir tek an 
        Böyle benzer izler etrafında 
        Alışkanlıklarımız bile sıradan 

        Gidiyorum bütün aşklar yüreğimde 
        Gidiyorum kokun hala üzerimde 
        Sana korkular bıraktım bir de yeni başlangıçlar 
        Bir kendim bir ben gidiyorum 

        Gidiyorum bütün aşklar yüreğimde 
        Gidiyorum kokun hala üzerimde 
        Sana korkular bıraktım bir de yeni başlangıçlar 
        Bir kendim bir ben gidiyorum

        Zaman sadece birazcık zaman 
        Kızgınlığım yalnızlıktan korktuğumdan 
        Bilirsin karanlıktan da ürkerim çocuklar gibi 
        Işıkları hep yakarım bu korkudan 

        Gidiyorum bütün aşklar yüreğimde 
        Gidiyorum kokun hala üzerimde 
        Sana korkular bıraktım bir de yeni başlangıçlar 
        Bir kendim bir ben gidiyorum 

        Gidiyorum bütün aşklar yüreğimde 
        Gidiyorum kokun hala üzerimde 
        Sana korkular bıraktım bir de yeni başlangıçlar 
        Bir kendim bir ben gidiyorum 

        Gidiyorum bütün aşklar yüreğimde 
        Gidiyorum kokun hala üzerimde 
        Sana korkular bıraktım bir de yeni başlangıçlar 
        Bir kendim bir ben gidiyorum
           Gidiyorum Sezen Aksu 
           Sipse Facebook Hayran sayfamız

10 Nisan 2012 Salı

Hasret

  • Hasret

  •   
    Sordular adımı; dedim HASRET.. Neden dediler? Bir de anlat. Ana ya, Baba ya, Bacı ya, kardeşe, Mutlu yuvaya, candan sevgi diye oldum HASRET Esaretten hürriyete, Baba diyen yavruya, iftiralardan dogruya Yalanlara doydum,doğru söze oldum HASRET Laik ülke de doğru hakime, Mahkemelerde doğru adalete, Mahsum yerine asıl suçluya, Gerçek yargıya oldum HASRET... Gerçeklere HASRET çeke çeke, Bu sineye dert eke eke, Sevgiye, neşeye HASRET diye diye, Benim adım oldu HASRET HASRET,HASRET,HASRETe de HASRET... Sipse 'm idin ,canım idin ... Sipse Facebook Hayran sayfası

9 Nisan 2012 Pazartesi

Sevgiye Hasret

                      
  • Sevgiye Hasret

  •                     
    SEVGİYE HASRET Bitmeyen gecenin sabahı gibi Doğmayan güneşi izlemekteyim Çölün suya hasret seyyahı gibi Yağmayan yağmuru gözlemekteyim Sevgilim hatalıyım ne olur affet Hasret dolu geçen günlere sabret Solan bir gül gibi sevgiye hasret Geçen güne sitem sözlemekteyim Seven yüreğime ne karlar yağar Sensizlik rüzgârı, gönlüme dolar Bir ateş ki ne duman, ne alevi var Bir yudum mutluluk özlemekteyim Gönüldür güzelliğini görmek ister Hayattır, yaşarken sevilmek ister Beni sorana, çıkar resmimi göster Beni unutma diye, sızlamaktayım Hadi gel binelim aşk denen tır’a Sana şiir yazdım gülüm satıra, Ayrılık olursa, olsun hatıra Gel diye yokuşu düzlemekteyim Şu dünya bir gemi, yoktur yelkeni Bu yolda ölürsem unutma beni Biran önce senden istiyorum seni Hasretinle yandığımı gizlemekteyim Sipse Facebook Hayran sayfası

8 Nisan 2012 Pazar

Ben Seni Sensiz Sevdim.

  • Ben Seni Sensiz Sevdim

  • Ha..bugün gelmişsin, 
    Ha..yarın. 
    Ne fark eder ki.. 
    Ben senin yokluğunu, 
    Bir gün olsun, hissetmedim ki, 
    
    Ellerini tutmadan, sıcaklığını hissettim. 
    Gözlerine bakmadan, ihanetini seyrettim
    Şimdi gelsen de, gelmesen de, 
    Ne fark ederki.... 
    
    Bedenimdeki, küçücük yüreğim, 
    Ayrılığı yalnız yaşasada, 
    Her gün, 
    Ümitsizce yollarına baksada 
    Gözlerimi kapadıgım zaman, 
    Koşarak yine sen gelirsin maziden, 
    Yalnız bıraktığın yüreğim, 
    Heyacanla çıkar yerinden.. 
    
    Şimdi gelmesen de, 
    Üzülürüm mü sanıyorsun, 
    Ayrılık koyarmı bana 
    Yine dönerim, eski günlerime 
    Eski yaşantıma, 
    Eski hayallerime, 
    Gelsen de, gelmesen de 
    Ne fark ederki........ 
    
    Sana yüzüm yok ki, 
    Diyemem, söyleyemem gel diye, 
    Hayalerimde bir tek seninle yaşarım 
    Ölsemde, kalsamda aşkı seninle, 
    Şansın, bahtın açık olsun, 
    Gelmezsen bile.. 
    Ben seni sen olmadan da sevdim, 
    Ben seni sensiz de sevdim...... 
İbrahim Değerli Sipse Facebook Hayran Sayfası

Sevgiliye Sitem

                    
  • Sevgiliye Sitem

  •  
    Kaç gecedir dua oldun dilimde Zalim adını söylemekten usandım Feryadıma yedi cihan uyandı Bilmezmisin sana gönül bağladım. Adını anan dillerim sustu Yandı bağrım ciğerciğim tutuştu Başıma gelen bu nasıl işti? Söyle soysuz söyle ben nere gidem. Hançer verin elimede yüreğim sökem Yüreğim yerine karataş dikem Üzerinede soysuz,muratsız yazam Karabahtım söyle ben nere gidem. Çaresizlik büktü benim belimi Kopardın dalından gonca gülümü HAKtan dilediğim her gün ölümü Ecelim sen oldun haberin varmı? . Sipse
    Google.com.tr
    Sevgiliye Sitem

7 Nisan 2012 Cumartesi

İhanet

  • İhanet

  •        Sırtıma saplanan bu kanlı hançer 
           Bedenden ziyade cana ihanet 
           Sanma hiç acısı gün gelir geçer 
           Var olduğum her bir âna ihanet 
    
           Cümle anıların boynu hep bükük 
           Candan çok sevene reva mı bu yük? 
           Ettiğin kötülük o kadar büyük 
           Bugüne yarına düne ihanet 
    
           Şiirlerle ettim her iltifatı 
           Vefasız vicdanın ne kadar katı 
           Adının önünde hain sıfatı 
           İhanet derim ben buna ihanet 
    
           Senden bu boynumu büken karanlık 
           Gözümden bunca yaş döken karanlık 
           Sayende bahtıma çöken karanlık 
           Ufuktan doğacak güne ihanet 
    
           Hasan’a cezadır seninle cennet 
           Aklımı yitirip geçirsem cinnet 
           Sen gibi kalleşe eylemem mihnet 
           İhanet ettin sen bana ihanet 
    
                   Hasan Hüseyin Yılmaz

Beni Hatırla

            
  • Beni Hatırla

  •             Elleri cebinde hali perişan 
                bir sarhoş görürsen 
                beni hatırla 
    
                felege kahretmiş 
                yalnız dolaşan 
                bir mecnun görürsen 
                beni hatırla
    
                hayatta ümidi kaybolup sönen 
                inleye inleye sevmeden ölen 
                bir aşık görürsen 
                beni hatırla 
    
                hayatta gülmeyip hergün ağlayan 
                dermansız derdine derman arayan 
                üzeri dikenli otlar bağlayan bir mezar görürsen 
                beni hatırla...
                Belki canın oradadır
                           Google.com
  • 
    

6 Nisan 2012 Cuma

Sitem

                            SİTEM
  • Sitem

  •                  Kalpten kalbe bir yol vardır izlenir 
                     Sevgim hazinemdir kalpte gizlenir 
                     Eyüp'ün sabrıyla gönül bezenir 
                     Sevda bilmez dosta sitem eylerim 
    
                     Dostun bahçesine güller ekmeyi 
                     Vuslat eylemeyip özlem çekmeyi 
                     Canımı yandırıp cana bakmayı 
                     Anlamayan dosta sitem eylerim 
    
                     Günleri aylara yıla ekledim 
                     Sevdamı ben yüreğimde sakladım 
                     Kış ayında senden gül mü bekledim 
                     Vefa bilmez dosta sitem eylerim 
      
                     Benim sevdam senin sözünü almaz 
                     Söylediğin sözden devasın bulmaz 
                     Kırdığın gönlümün tamiri olmaz 
                     Gönül bilmez, dosta sitem eylerim 
    
                     Bahar gelmez artık benim gülüme 
                     Bülbül sussun figan etsin halime 
                     Taş basarım artık ben bu gönlüme 
                     Gül verdiğim dosta sitem eylerim 
    
                     Mihnet sitem dolu yüreğim özüm 
                     Çağladı yaşlarım görmüyor gözün 
                     Lazım değil artık söyleme sözün 
                     Diyerekten dosta sitem eylerim
     
     Leyla Gül Varoğlu
                  Sipse Facebook Hayran Sayfamız

Bir ok idi, bakışların canımı alan

        
  •               Bir ok idi, bakışların canımı alan
                  Nahîf bedende çıkacak can mı var?
                  Bir kor idi, dudakların sinemi yakan
                  Gönül tahtında başka canan mı var?
    
                  Yüreğim kanatlandı, uçtu yâra
                  Yârin otağ kurduğu uzak diyâra
                  Sorarak rehber misali yıldızlara
                  Yoksa kalp çölünde talan mı var?
    
                  Denizi yalayarak haberci rüzgâr
                  Getirir kokunu; bulutlarla dağlar
                  Dağıtır saçlarını ve hâlime ağlar
                  Aşkımdan bîhaber kalan mı var?
    
                  Derya haznesinden içirir bir iksir
                  Yırtar bağrını ağaçlar; yapraklar esir
                  Gökyüzü hâlime bakıp iç geçirir
                  Metrûk şehirlere beni soran mı var?
    
                  Güzelliğinle seslen, bana goncagül
                  Yüreğim dayanamıyor, olacak kül
                  Âhımla bir ağıt tutturmuş, bülbül
                  İçime su serpen, toprak atan mı var?

Aykut KUŞKAYA "Kaldırımlar"


Aykut KUŞKAYA "Kaldırımlar"

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; 
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. 
Yolumun karanlığa saplanan noktasında, 
Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum. 

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; 
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. 
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; 
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. 

İçimde damla damla bir korku birikiyor; 
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler... 
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor; 
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler. 

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi; 
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. 
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi; 
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır. 

Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta; 
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum! 
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta; 
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum! 

Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin; 
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler. 
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin; 
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler. 

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim; 
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları! 
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim; 
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları. 

Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya; 
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi. 
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya, 
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi..
 
Necip Fazıl Kısakürek

5 Nisan 2012 Perşembe

Sessiz Gemi

 
  • Sessiz Gemi

  • 
                    Artık demir almak günü gelmişse zamandan, 
                    Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. 
     
                    Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; 
                    Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
      
                    Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
                    Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. 
     
                    Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
                    Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. 
     
                    Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
                    Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.
     
                    Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden. 
                    Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden… 
    
                            Sipse Facebook ayran sayfası
  • Yahya Kemal Beyatlı