-->


18 Ekim 2012 Perşembe

ZALİM GURBET

 
ZALİM GURBET

Nasıl çekem zalim gurbet kahrını
Bebek Dağı bölük bölük kar şimdi
Hasret bardağında doldur zehrini
Gözü yaşta gönlü darda yar şimdi.

Özlemişim Çakılı’nın başını 
Kayısını, toprağını, taşını
Anam yağlamıştır bulgur aşını 
Yumruk ile baş soğanı kır şimdi.

Ne haldedir Kıngıçlı’nın yazısı
Meleşiyor mor koyunla kuzusu
Sende gurbet bende sıla sızısı 
Ayrılıksa ölümden de zor şimdi.

Derlerde kar suları akıyor 
O akışlar yüreğimi yakıyor 
O yar şimdi yollarımı bakıyor 
Yeter gayrı yeter gayrı der şimdi.

Figani der Mıklıçam’a  yaslansam 
Yağmur yağsa iliğe dek ıslansam 
Duyar mı nazlı yare seslensem 
Ne söylesem gurbet elde sır şimdi
        FİGANİ (Hayrettin ÖNDER )