Erciyesten, Akdeniz’e uzalı
Sere serpe akan, yolların vardır
Dağı taşı,lale sümbül,bezeli
Tepeler donatır, güllerin vardır
Baharınan coşar, suyu buzdandır
Sıcaktan değildir, tadı hazdandır
Bin boğa’dandır, gümüş özdendir
Aynı gönül misal, sellerin vardır
Karac’oğlan acep, neden eğleşir
Sohbeti baldandır,safı sığlaşır
Kimi merik söyler, kimi ağlaşır
Yürekten nağmeli,tellerin vardır
Köylerin boncuktur, tesbih tanesi
Erkamlar evidir, her bir hanesi
Kekik mi yarpuz mu, hele nanesi
Mestane bırakan, bellerin vardır
Gadaların alam, ebemin sözü
Gurbanların olam, dedemin sözü
Bülbüller şakışı,oğlanı kızı
Anam diyen sıcak, dillerin vardır
Ey Fırat derim ki, her kimin yolu
Geçerken düşerse, kalmazsa hali
Misafir ederiz, çemredik kolu
Sofralar hazırlar, ellerin vardır
-
-
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder