Güzelim, güzel sıfatına en çok gidenim.
Sana yazmak bir mum yakıp ona bakmak gibi.
Kısık ateşinle dev bir ilimle yükseliyor aklımda yüzün.
Yeşil ve keder yüklü bir gemi olup su alıyor,
öpsem de
huzura kapatsam dediğim helal gözlerin.
Naciyem, aynı yastığa baş koymamıza
günler kaldı sadece.
Gözlerimi kapatınca, sadece o yeşil ve pervasızca
yüreğimi
kucaklayan gözlerini görüyorum,
yaralarıma değiyor o gizli karasıyla, değiyor
canımdan herbir parçaya.
Kendimi böyle böyle iyi ediyorum.
Tutup kendine çekiyor yorgun yalnızlığımı saçların.
Yasemin kokusuyla sevaba sokuyor aklımı.
Bir tebessümüne değip gönlümden 'ah'
diye
geçiyor hasret.
Bağrına basıyor yorgun başımı içinde
kendimi
uyuttuğum helal yüreğin.
Naciyem, aynı mumun ışığında
geceye
gülümseyecek yakında yüreklerimiz.
Hiçbir yeri olmayacak evimizde
zehre bulanmış dokunaklı kederin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder