-->


31 Ağustos 2014 Pazar

Ahir Zaman

Ayasofya Camii'nden bir görrünüm
  • Ahir Zaman

  •                             Dünya geçicidir,burada kalınmaz
                                Ne kadar mal olsa,murat alınmaz
                                Gafil olma,geri dönülmez
    
                                Yürü yalan dünya,sonun viranedir
                                Bin yıldan sonra,sonun ahir zandır
    
                                Yaradan dururken,mahluka tapma
                                Şeytana uyup ta,yolundan sapma
                                Haramlara dalıp,dinini yıkma
    
                                Yürü yalan dünya,sonun viranedir
                                Bin yıldan sonra,sonun ahir zandır
    
                                Azık topladın mı,yola çıkmaya
                                Işıl edindin mi,karanlığa girmeye
                                İki melek gelir,sual sormaya
    
                               Yürü yalan dünya,sonun viranedir
                               Bin yıldan sonra,sonun ahir zandır
    
                               Ölünce çezerler,belin kuşağın
                               Gözüne görünmez,oğlun uşağın
                               Yakasız kefendir,örtün döşeğin
            
                               Yürü yalan dünya,sonun viranedir
                               Bin yıldan sonra,sonun ahir zandır
    
                               Paran apartmanın,geride kalır
                               Ummadığın gelir,hepsini alır
                               Herkes yer,içer,senden sorulur
    
                               Yürü yalan dünya,sonun viranedir
                               Bin yıldan sonra,sonun ahir zandı
                               Nünker, Nekir gelir,çınarlar gibi
                               Gözleri yanıyor,çınarlar gibi
                               Sorguya çekerler,gök gürler gibi
    
                               Yürü yalan dünya,sonun viranedir
                               Bin yıldan sonra,sonun ahir zandır
    
                               Cehennemin, yedi türlü yapısı
                               Her birinin ateştendir kapısı
                               Seksen yıllık yoldan gelir kokusu
    
                               Yürü yalan dünya,sonun viranedir
                               Bin yıldan sonra,sonun ahir zandır
    
                               Kadir’in gözü dört döndü
                               Günahı çok dertli gözüktü
                               Affet deyip Mevla’yı gördü
    
                               Yürü yalan dünya,sonun viranedir
                                Bin yıldan sonra,sonun ahir zandır
                                                                         02/09/2012
  • Kadir Ardıç

  • Göksun

21 Ağustos 2014 Perşembe

Yan Yana

 
YAN YANA
<data:blog.pageName/> - <data:blog.title/>

  • Yan Yana

  •                       Yaradan insanı bir tek yaratmış
                          Hükmeder mi söyle insan insana 
                          İnsanda merhamet, yürek yaratmış
                          Merhametsiz insan, benzer hayvana.
    
     
                          Hepimiz çırçıplak geldik dünyaya
                          Kimimiz atlıyız kimimiz yaya 
                          Yaşamak var iken bak doya doya 
                          Nasıl kıyar söyle bir can bir cana?
    
                          Niye vermiş düşün,yaradan aklı
                          Sır denilen şeyler orada saklı
                          Derimiz, dilimiz olsada farklı
                          Hepimiz misafir olduk bu hana.
    
                          İbret eyle olma yüksek uçucu
                          Acı tatlı her şey gelip geçici
                          Ecel gelip bir gün kefen biçici
                          Baki kalan var mı göster sen bana?
    
                          Bu gün geçer, kalır geride dünde
                          Ne ben arkadayım ne sensin önde
                          Hak’kın vaat ettiği o çetin günde
                          Düzülür insanlar hepsi yan yana
                  
  • Hayrettin Önder

  • Göksun

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Ah Bir Ataş Ver

Ah Bir Ataş Ver 

Kubat - Ah Bir Ateş Ver

Ah bir ataş ver cigaramı yakayım
Sen salın (sallan) gel ben boyuna bakayım
Uzun olur gemilerin direği
Ah çatal olur efelerin yüreği

Ah vur ataşı gavur sinem ko yansın
Arkadaşlar uykulardan uyansın
Uzun olur gemilerin dire

ği
Ah çatal olur efelerin yüreği

Yöre: İzmir
Kaynak Kişi: Çetin Bozalan  
Derleyen: Durmuş Yazıcıoğlu

18 Ağustos 2014 Pazartesi

Gidiyorum


  • Gidiyorum

  •                     Elimde saz, sırtta aba
                        Sora sora gidiyorum
                        Biliyorum boşa çaba 
                        Vere vere gidiyorum.
    
                        Hava soğuk kar ve tipi
                        Sokak sokak, kapı kapı
                        Dünya denen çörü çöpü
                        Kıra kıra gidiyorum.
    
                       Dostlarım der kal burada
                       Düşmanım der kal arada
                       Elim ayağım yarada
                       Dura dura gidiyorum.
    
                       Figani der sözüm bitti
                       Yana yana közüm bitti
                       Ellerin çok, bizim bitti
                       Vere vere gidiyorum
    
  • HAYRETTİN ÖNDER--figani

  • göksun

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Duman İçinde

  • Duman İçinde

  • Uzak mı yakında yakın mı uzak?
    Bilemez olmuşum kim kime tuzak?
    Ah bir kurabilsem nefsime tuzak 
    Söylenir dururum zaman içinde
    
    Bazen yürümüşüm, bazen durmuşum
    Bazen vurulmuşum, bazen vurmuşum
    Şu yalan dünyada garip bir kuşum
    Taneyi bulamam zaman içinde
    
    Yosun tutmuş evler, çürümüş baca
    Çakallar dağlardan inmiş yamaca
    Yanarken şu dünya bir uçtan bir uca
    Kılavuz neylesin duman içinde
    
    Gönül deryalarda yüzen bir gemi
    Bulamam yitirdim nerde çaremi
    Denizler korsandır, kara harami
    Bir liman ararım liman içinde
    
    Gezdin rum elini, gezdin Halep’i
    İnsanın dünyadan nedir talebi?
    Ne gördüysen anlat be hey çelebi
    Kainat bir nokta iman içinde
                    
  • HAYRETİN ÖNDER-figani

  • göksun

12 Ağustos 2014 Salı

Binboga'da Bir Güzel

  • Binboga'da Bir Güzel

  • Keklik gibi kayalardan sekiyor
    Binboğa’da bir güzele vuruldum.
    Bakışları yüreğimi yakıyor
    Binboğa’da bir güzele vuruldum.
    
    Seher vakti bülbül ile dilleşir
    Ardı sıra koyun kuzu meleşir
    Rüzgar vurur siyah zülfü dolaşır
    Binboğa’da bir güzele vuruldum.
    
    Arımıdır, çiçek midir,bal mıdır?
    Yağmur mudur, dolu mudur, sel midir?
    Sünbül müdür, nergis midir, gül müdür?
    Binboğa’da bir güzele vuruldum.
    
    Sabah kalkmış koyunları sağıyor
    Arada bir, gözlerini oğuyor
    Ben zannettim güneş yeni doğuyor
    Binboğa’da bir güzele vuruldum.
    
    Güzel desem onun için söz müdür?
    Gülüşleri alay mıdır, naz mıdır?
    Bilemedim;gelin midir, kız mıdır?
    Binboğa’da bir güzele vuruldum.
    
    Anlamın kalmadı gurbet ve sıla 
    Bundan sonra günler dönecek yıla
    Figani perişan düştü de yola
    Kal demedi bir güzele vuruldum.
            
  • HAYRETTİN ÖNDER-figani

  • göksun

 

Sen Gittin Ya

  • Sen Gittin Ya

  • 
    Sen gittin ya azdı yaram 
    Haberini kimden soram
    İçime buram buram
    Acı çöktü, sen neredesin?
    
    Sızlar bu yaralar sızlar
    Tarife yetmez ki sözler
    Bakıp kül ettiğin gözler
    Yaşlar döktü, sen neredesin?
    
    Hasretinle yorulduğum 
    Kırk yerinden kırıldığım
    Dostum diye sarıldığım
    Düşman çıktı, sen neredesin?
    
    Dermanı yoktur bu yaranın
    Adı sen değilse saranın
    Yine bu baharda buranın
    Tadı yoktu, sen neredesin?
    
    Hasretinle öldürürken
    Düşmanları güldürürken
    Figani baş kaldırırken
    Boyun büktü sen neredesin?
                    
  • HAYRETTİN ÖNDER-figani

  • Göksun

11 Ağustos 2014 Pazartesi

Ramazan

 
  • Ramazan

  • On bir ayın sultanı
    İki cihan güneşi
    Neşe ile sevindirir herkesi
    Hoş geldin güzelim Ramazan
    
    Sevgi muhabbet hep sende
    İki cihanda ışık sende
    Gönüllerin ruhu sende
    Hoş geldin güzelim Ramazan
    
    İyiliği kötülüğü gösteren
    Hayır hasanatı hatırlatan
    Kalplere huzur veren
    Hoş geldin güzelim Ramazan
    
    Nefse kiliti vurduran
    Hep ondan uzak tutan
    Kalpleri bir bütünleştiren 
    Hoş geldin Ya Ramazan
    
    Bereketinle birliktesin
    Her ocağı sevindirensin
    Ruhumuzun tek ilacısın
    Hoş geldin Ya Ramazan
    
    Dualar çoğalır hep senin ile
    Zikirler çekilir seve seve
    Kur’anlar okunur hep senle
    Hoş geldin Ya Ramazan
    
    Kadir gecesi içinde
    Mutluluğunu tattırırsın herkese
    Tekrarını nasip etsin bizlere
    Güle güle güzelim Ramazan
    
    Seni uğurlar Bayram’a gireriz
    Hep beraber mutlu oluruz
    Büyük-küçük hep seviniriz
    Güle güle Ya Ramazan
    
    Sabah kalkıp Namaz’a gidilir
    Cemaat ile saf tutulur
    Selavatlarla duası alınır
    Hoş geldin Ya Ramazan
    
    Ramazan Bayram’ı kutlu olsun
    Bizlere hayırlı vesileler getirsin
    Kadir oğlum ömrün uzun olsun
    Hoş geldin Ya Ramazan        
    23/07/2013
  • KADİR ARDIÇ

  • göksun

 

6 Ağustos 2014 Çarşamba

Murtaza

  • MURTAZA

  •                                       Of deyip sineden çektiği oktu 
                                          Adı Murtaza’ydı  soyadı yoktu
                                          Garibin bu akşam hiç tadı yoktu
                                          Yaslandı bağrıma döktü içini.
    
                                          Dalları kırılmış çınar gibiydi
                                          İçten içe akan pınar gibiydi
                                          Buz tutmuş gecede yanar gibiydi
                                          Yaslandı bağrıma döktü içini.
    
                                          Gündüzler dost değil geceler düşman 
                                          Cümleye yetmeyen heceler düşman 
                                          Viran olmuş evi bacalar düşman 
                                          Yaslandı bağrıma döktü içini.
    
                                          Sevdaya bir hudut sınır koymazdı
                                          Gönüle inmeyen sesi duymazdı
                                          He dedi mi artık, ölse caymazdı
                                          Yaslandı bağrıma döktü içini.
    
                                          Hoş değildi arası baharla, yazla
                                          Eğlerdi gönlünü bir kırık sazla 
                                          Her şeyi noksandı bilmezdi fazla
                                          Yaslandı bağrıma döktü içini
    
                                          Başını kaldırdı bana bak dedi
                                          Gösterdi Mansuru Enel-Hak dedi
                                          Son bir defa bakıp gözüm içine
                                          Hak olmayan yerde hayat yok dedi.
    
                                          Murtaza Murtaza, canım Murtaza 
                                          Bu akşam dertliyim kardeş vur saza
    
  • Hayrettin Önder

Maraş'ım

        
Göksun Bahçeli Eler
  • Maraş'ım

  • Sürer mi bu yurtta gavur dumanı
    Kahroldu Fransız, hain ermeni
    Garbın çizmesini ezdi yemeni
    
    Bunu tarih böyle yazdı Maraşım
    Hakkımdır, hakkımla göklerde başım.
    
    Düşmanın karşısında zira çok azdın
    Düşmana mezarı kanınla kazdın
    Tarihe adını kahraman yazdın.
    
    Seni Erzurum da anar dadaşım
    Hakkımdır, hakkımla göklerde başım.
    
    Nasıl da coştu bu iman seli
    Tanımadı yıktı bendi engeli
    Kındın namusuna uzanan eli
    
    Çok mu uğruna dikilmiş mezar taşım
    Hakkımdır, hakkımla göklerde başım.
    
    Namusun uğruna canını verdin
    Camide imamdın, cephede erdin
    Tarihe Türk’ü yine gösterdin
    
    Dünya gördü yaman olur dalaşın
    Hakkımdır, hakkımla göklerde başım.
    
    Yürekler kılınçtı, gönüller masat
    Bu nasıl harman, bu nasıl hasat
    Dereler kan aktı, yamaçlar ceset
    
    Hani nerde anam, bacım, kardeşim
    Hakkımdır, hakkımla göklerde başım.
    
    Dolaştın yurdun alnında bir ak gibi
    Yükseldin göklere bir Burak gibi
    Dikildin burçlara bir bayrak gibi
    
    Benim nazlı nazlı dalgalanan Maraş’ım
    Hakkımdır, hakkımla göklerde başım.
                    
  • Hayrettin ÖNDER-figani

  • göksun

HAYRETTİN ÖNDER ŞİİRLERİ

      
  • Deliler Köyü

  •    DELİLER KÖYÜ
    Bedenin çürüyüp sır olduğunda 
    Ruhumla semaya uçtuğum zaman 
    İnandım aklımın var olduğuna 
    Deliler köyünden geçtiğim zaman 
    
    
     ALLAH KORKUSU
    Hayat akıp giden bir su 
    Ben onun akıp gittiği dere 
    İçimde olmasa Allah korkusu 
    En yiğit insanı sererdim yere 
    
    
              HAKİKAT
    Ölümdür benim gördüğüm tek hakikat 
    Gerisi hep yalan sisten bir pusu
    Her şey sahte engel, sahte barikat 
    Zaten dünyanın da yokmuş tapusu
    
    
              ÖMÜR
    Şöyle veya böyle geçmekte ömür
    Acı tatlı her şeyi içmekte ömür
    Otuz yıl, altmış yıl, yüzyıl yaşasa da 
    Yalnızca bir kefen biçmekte ömür.
    
              GÜNEŞ
    
  • Karanlığa doğmak güneşin işidir
    Sen aydınlığı karartma yeter 
    Akıl insanların batmayan güneşidir
    Gündüz bulduğunu geceden satma yeter
    
               DOSTUM
    Dostum değildir benim 
    Her yere seren postu
    Bir Allah’tır dostum 
    Birde Allah dostu.
    
        SONUNCU KÖY
    
  • Orda adam kayırmazlar
    Zengin yoksul ayırmazlar
    Çığlık atsan duyurmazlar
    Çağırırlar bir gün sonuncu köyden.
    
               ADALET 
    Hukuksuz adaletsiz yapılan bütün işler
    Bozuk saat gibidir;bir ileri, bir geri işler
                       
  • HAYRETTİN ÖNDER-figani

  • göksun