-->


29 Şubat 2016 Pazartesi

Ahmet'in Agıt'ı

  • Ahmet'in Agıt'ı

  • Bu destansı ağıdı Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesine bağlı Ericek Kasabasından amcasının oğluyla evli olan bir kadının yaktığı rivayet edilir. Bu ağıdı o yörede bilip, söyleyen var mı, bilemiyorum. Ben Aşık Alice’den defalarca dinledim. Ağıt her ne kadar Ericekli bir kadın tarafından yakılsa da, Aşık Alice bu türküyü söyleyip, dillendirip, bu günlere getirdiği için hiç değilse kaynak kişi gösterilmelidir.Ve buna istinaden bu ağıdı sitemize aktarıyorum.
    Ahmet asker firarisidir. Evleri de biraz yamaçtadır. Aşağıya bakarlar ki, iki jandarma geliyo. Hanımına der ki, “askerler geliyo, beni sorarlarsa evde olmadığımı söyle” der, gider evin yakınındaki mağaramsı dam gibi dar bir sokunduruğa sokulur… Askerler gelir ki tanıdık askerlermiş, Ahmed’i sorarlar. Hanımı, “Kusura bakmayın Kumandan bey sizi yabancı asker sandı, saklandıydı. Çağırayım da gelsin” der.. Varır ki ne görsün, Ahmed’in girip saklandığı yer çökmüş. Ahmed çoktan ölmüş.. Kadın hem amcasının oğlu hem de kocasının başında o acıyla işte bu ağıdı söyler. Ağıdı Aşık Alice’nin yorumuyla yazıyorum.
    AHMED’İN AĞIDI
    Dinleyin komşular benim sözümü
    Has bahçede gonca gül emmimoğlu
    Ahmed arabasın çekmiş gidiyo
    Bu kazayı Mevla’dan bil emmimoğlu
    Küstürdüm Ahmed’imi, elini öpek
    Hep gelin komşular, gönlünü yapak
    Bir kazan kaynarsa dutar mı kapak
    Akıyo gözümden sel emmimoğlu
    Hocam gelmiş Ahmed’imi yumuya
    Koçyiğidi dar mezara komuya
    Adını sorana öldü demiye
    Dutar mı bir daha dil emmimoğlu
    Ahmet kurban olam gara gözüne
    Datlı kelamına, şirin sözüne
    Canından gıymatlı emmin gızına
    Göster bir gedecek yol emmimoğlu
    Yakasız gömleğin biçiyo hoca
    Çok hayır ederdi yoksula, aca
    Mezarı beklesem üç gün üç gece
    Kınar m’ola beni el emmimoğlu
    Ahmed dara düşmüş boğazı hırlar
    Çok da çabalamış bıyığı terler
    Hep bakın gomşular gazılmış yerler
    Var mıydı elinde bel emmimoğlu
    Ahmet’siz ben bu malımı n’ederim
    Başım alıp diyar diyar gederim
    Çoban olup el davarı güderim
    Galdım genç yaşımda dul emmimoğlu
    Bir yörür de, beş ardıma bakarım
    Gözlerimden ganlı yaşı dökerim
    Issız viranende boynum bükerim
    Yoktur bir dutacak dal emmimoğlu
    Asıyo da deli gönlüm asıyo
    Gam, gasavet üzerimi basıyo
    Emminoğlu Deli Hacı küsüyo
    Ona da bir mektup sal emmimoğlu.
  • Göksun

Hiç yorum yok: